o sinirlendiği an karşısında ne varsa attı
tüm sanat mekanizmalarını kapattı
bir mezarlıkta yürüdü
köpeklerin liderine
en çirkin olanına
renkleri birbirine karışmış
karanlık gövdelisine baktı
göz göze gelmekten çekinmedi
içini bir korku ardından huzur kapladı
yürümeye devam etti
köpek arkasından havladı
ve öfkeli dişlerini
bacaklarına geçirdi
salyası damarlarına zehroldu
acı tüm dünyadan içine süzüldü
karşı koymadı
bir daha bir daha geçirdi dişlerini köpek
bacakları lime lime olana dek bu acıya katlandı
öfke tüm dişlerine aktı
her bir limenin beynine geçişinde
çözüldü bedeni
korku görüngüsel bir denek
ve o kana saplanmış bir mezar taşı olarak
acı çığlıklarını bile duyamadı
(eski bir yazıyı bulmanın sevinci)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder